Cumartesi günü yapılan Süt Konseyi toplantısı sonucunda belirlenen fiyat çiğ süt üretimine büyük darbe vuracaktır. Belirlenen fiyat ile sürdürülebilirliğin devam etmesinden ve üretimden bahsedilemez. Tavsiye fiyat belirlenirken hangi parametreler ele alınmıştır, konseyde üreticileri temsil eden yönetim kurulu üyeleri sahadaki mevcut durumu yaşanan sıkıntıları aktardılar mı? Önceki dönemlerde bizim de görev yaptığımız Ulusal Süt Konseyi bu yapısıyla ne üreticiye, ne tüketiciye, ne de sanayiciye faydalı olamamaktadır diye tepki göstermiştik. İstifa ederken yayınladığımız deklarasyon içeriği maalesef ki halen geçerlidir.
Haklı çıkmak istemiyoruz, konsey yapısının güçlenerek değişmesi gerektiğini vurguluyoruz.
Süt ve yem fiyatlarını düzenleyen kuralları oluşturabiliriz. Yaptırım gücü olan, üreticiyi merkeze alan, hiçbir güç odağının ve lobinin etkisine girmeyecek bir Konsey oluşturmanın bu karmaşanın çözümü olacağını, fiyat oluşumunun felsefesini kalıcı olarak inşa edebileceğini vurguluyoruz.
Konseye adını veren ürün olan sütü üretenlerin, yetiştiricilerin orada temsil edilmesini ve hakkının savunulmasını istiyoruz. Konseyde Üreticileri temsil ediyoruz diyen birliklerin bu mücadeleyi yapamadığını bir kez daha gördük. Bu karar sonrasında değişik bölgelerde birbirinden çok farklı fiyat uygulamaları oluşacak ve sahada fiilen fiyat karmaşası olacaktır. Artan yem fiyatları ve diğer girdiler sonucunda maliyetlerimiz zaten artmış durumdadır ve önümüzdeki günlerde yem fiyatlarına gelebilecek zamları ve girdi fiyat artışlarını hiç kimse öngörememektedir. Bu şartlar ile üretim sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır ve daha önce birçok defa tecrübe edildiği gibi; sektörden çıkış artacak, dişi hayvanlar kesime gidecek, üretim azalacak, yeniden hayvan ithalatı, yeniden süt tozu ithalatı gündeme gelecektir. Bu kapsamda, Konseyi en kısa süre içerisinde bu hatalı karardan dönmeye ve sürdürülebilir hayvancılık için gereken kararları açık bir şekilde almaya davet ediyoruz.